17 Eki 2020

Eroin Bağımlılığı Tedavisi ve Krizi Nasıl Geçer?

Eroin Nedir?

Eroin uyuşturucu maddeler arasında bağımlılık riski en yüksek maddelerdendir ve ölüme kadar gidebilecek zararları vardır. İlk kullanımdan itibaren bağımlılık yapar. Morfinden üretilir. Genellikle beyaz, pembe, bej ya da kahverengimsi bir rengi vardır. Bu renk farklılıklarının sebebi içine katılan şeker, kafein gibi farklı malzemelerdir. Vücut eroine karşı çok hızlı bir şekilde tolerans geliştirir, bu da kullanıcıyı giderek fazlalaşan miktarlarda madde almaya yöneltir. Bu yüzden eroin bağımlısı kişilerde yüksek doz sebebiyle ölüm çok sık görülür. Ülkemizde eroin için kullanılan sokak isimleri genel olarak peynir, kaşar ve beyaz’dır.

Eroin Nasıl Kullanılır?

Eroin nasıl kullanılır? Eroin damar yoluyla vücuda enjekte edilebilir, sigara şeklinde sarılarak tüketilebilir ya da toz formunda burundan çekilebilir. En sık kullanım şekli şırıngayla vücuda enjekte edilen formundadır. Damar yolundan alındığında vücutta en bağımlılık yaratıcı etkisini gösterir ve etkisini en çabuk yine damar yoluyla alındığında gösterir. Diğer formlarda kullanıldığında etkisi daha yavaş görülür. Bu da kullanıcıları enjeksiyon yöntemine yönlendirir. Ancak ağızdan alımında birkaç miligram fazla alınması çok önemli olmazken, damardan alırken doz aşımı koma ve hatta ölüme sebep olabilir.

Eroin Nasıl Etki Eder?

Eroin sedatif bir maddedir. Morfinden üretilir. Kişide gevşeme, rahatlama, mutluluk, neşe gibi olumlu duygular uyandırır. Vücutta keyifli bir uyuşukluk hali yaratır. Kişi kendini neşeli, sosyal ve dışa dönük hisseder. Bu coşkun ruh haline rush adı verilir. Ancak bu evre çok uzun sürmez. Rush evresinden sonra kişi bir ağırlık hissi yaşamaya başlar. Ağız kuruluğu ve zihinsel bulanıklık vardır. Kişi sakinleşir ve transa girer. Bu trans halinde kişinin hareketleri ve konuşması yavaşlar. Hafızası bulanık ve dikkati dağınıktır.

Eroin kullanıcıları sıklıkla kendilerini bir rüya içerisindeymiş gibi hissettiklerini söylerler. Vücutta bir ılıklık hissi yaratır. Bazı kullanıcılar eroinin tüm üzüntülerini saran ılık bir battaniye hissi yarattığını söylemişlerdir. Kalp atışları ve solunum yavaşlar, göz bebekleri küçülür ve gözler sulanır. Burun akıntısı da görülebilir. Trans evresi bittiğinde kişi yeniden maddeyi arzular. Kullanan kişiye göre solunum sıkıntılarına, vücutta titremeye, aşırı terlemeye ya da kusmaya sebep olabilir. Etkisi genellikle 4 ila 6 saat arası sürer.

Eroinin yoksunluk krizleri ağır ve acı verici bir şekilde geçer. Bu yoksunluk krizleri sadece maddenin kullanılmadığı zamanlarda değil, yetersiz miktarda kullanıldığında dahi ortaya çıkabilir. Eroin kullanma arzusu o kadar güçlüdür ki, kullanıcının yakınlarıyla olan ilişkileri, günlük bakımı, sorumlulukları madde bulma arzusunun gerisinde kalır. Kişi madde temini için yalan söyler, borca girer, hırsızlık yapar, kısacası kendini ve yakınlarını zor duruma sokar ancak bunu art niyetinden yapmaz.

Maddeye karşı duyulan istek o kadar yoğundur ki kişi davranışlarının sonuçlarını ya da kendine ve sevdiklerine verebileceği olası zararları düşünemez bile. Zaten karar mekanizması madde etkisi altında sağlıklı bir şekilde çalışmaz. Ayrıca yapılan araştırmalar uzun süreli eroin kullanımının davranış kontrolü, stres yönetimiyle ilgili olan beyindeki beyaz maddenin azaldığını göstermiştir. Madde, bağışıklık sistemini çok hızlı bir şekilde çökertir.

Eroinin Yarattığı psikolojik sorunlar

Kişi gittikçe içe dönük, asosyal ve hiçbir şeyden keyif alamaz bir ruh haline bürünür. Sevdiklerini zaman geçtikçe kaybeder ve giderek yalnızlaşır. Kişi ani mod değişimleri yaşar. Yapılan bir araştırma sonucunda eroin kullanıcılarının %75’inde travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, bipolar duygu durum bozukluğu, anksiyete, dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite gibi psikolojik ve zihinsel rahatsızlıklar görüldüğü ortaya konulmuştur.

Bağımlılık, kendine zarar verme davranışı ve intiharla oldukça ilişkili bir kavramdır. Çoğu zaman madde bağımlılarında intihar ve aşırı doz alımını ayırt etmek oldukça zordur.

 

Eroinin Yarattığı Fiziksel Sorunlar

  • Ağız kuruluğu ve buna bağlı olarak ağız içinde yaralar
  • Kol ve bacaklarda ağırlık hissi
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Deride kaşıntı
  • Kişisel bakımın sekteye uğramasının sonucu diş sağlığı problemleri
  • Soluk cilt rengi ve mor göz altları
  • Enjeksiyon kullanımına bağlı vücudun çeşitli bölgelerinde enjeksiyon izleri
  • Enjeksiyon paylaşımından bulaşabilecek HIV ve Hepatit gibi hastalıklar.
  • Daralmış damarlar
  • Uykusuzluk
  • Kabızlık
  • Kilo kaybı

Eroinde Aşırı doz belirtileri

  • Solunum bozukluğu
  • Ağız kuruluğu
  • Dilde ve dudakta mavimsi renk değişimi
  • Kas spazmları
  • Göz bebeklerinin çok küçük olması

 

Eroin Yoksunluk belirtileri:

  • Huzursuzluk hissi
  • Kas ve kemik ağrıları
  • Üşüme (tüylerin diken diken olması)
  • Ruhsal çöküntü
  • Kusma, ishal, mide bulantısı ve kas spazmları
  • Saldırganlık
  • Nezle benzeri belirtiler

 

Eroinin Farmakolojisi

Beynimizde “opioid reseptörleri” adı verilen hücresel yapılar bulunur. Bu yapılar ödüllendirme ve ağrı hissinden sorumludur. Eroin vücuda alındığında hızlı bir şekilde morfine dönüşür ve bu opioid reseptörlerine bağlanır. Bu reseptörler ayrıca solunum, kan basıncı ve uyanıklık gibi yaşamsal faaliyetlerle de ilgilidir.

 

Eroin Bağımlılığı Tedavisi

Eroin krizine giren ne yapmalı; hemen 112 yi aramalı, ve bağımlılık tedavisine başlanmalı, soğuk duş, sakinleştirici ilaçlar işe yarayabilir. Eroin bağımlılığı tedavisinde doktorların gözlemi altında kullanılan bazı ilaçlar vardır. Bu ilaçlar eroinin beyinde bağlandığı reseptörlere daha zayıf bir şekilde bağlanarak kişinin tedavisini ve eroin yoksunluk krizlerini daha hafif geçirmesini sağlar.

Tedavi, ilaçların yanı sıra davranışçı terapi de içerir. Bilişsel davranış terapilerinde hastanın madde bağımlılığından beklentileri ve davranışları üzerinde çalışmalar yapılır. Ataklarını ve günlük stresi daha sağlıklı bir şekilde atlatabilmesine yardımcı olunur. İlaçsız geçireceği günler için motivasyon aktiviteleri bulma gibi olumlama çalışmaları da yapılır. Kişi, madde kullanımının kendine ve çevreye verdiği zararı kavrar, kendisini maddeye yönelten faktörlerin farkına varır ve madde kullanımı arzusuyla nasıl başa çıkacağını öğrenir.

Tedavi sürecinde ve sonrasında kişiden madde kullanan çevresiyle olan ilişkilerini kesmesi beklenir. Kendine hobi ya da gönüllülük işleri gibi aktiviteler bulması istenir. Düzenli egzersiz yapmak, müzik dinlemek, yeterli beslenmek ve uyumak gibi sağlıklı bir yaşam tarzı kişiyi olumsuz düşüncelerden ve madde arayışından uzak tutmaya yarayacaktır. Çematem ne demek: çocuk ergen bağımlılık tedavisi yapan yerdir. Türkiye de büyük şehirlerde Ametem vardır. Ametemler İzmir, İstanbul, Ankara, Bursa, Konya, Antalya, Erzurum, Trabzon gibi şehirlerde Ametem bulabilirsiniz.

 

 

Yorum yapmak ister misiniz?